Galatasaray küme düşer mi?

Galatasaray tarafından yıllarca hezimete uğratılmış takımların taraftarları hiç heveslenmesin; Galatasaray bu sene küme düşmez. Asıl sorun önümüzdeki 10 sene içinde baş gösterecek. Finansal tarafı doğru yönetemezlerse önümüzdeki 10 sene içinde 3 büyüklerden en az biri küme düşebilir.

Galatasaray seri halinde maçlarını kaybedip küme düşme potasına yaklaşınca yıllarca Galatasaray tarafından hezimete uğratılan takımların taraftarları hep bir ağızdan hayal kurmaya koyulup bunu açıkça dillendirmeye başladılar: “Cimbom kümeye!”

Dile kolay, 22 şampiyonluk yaşayıp 4 yıldız takacaksın, 75 kupa kazanıp en yakın rakibi 56 kupayla Fenerbahçe’ye fark atacaksın (kaynak: https://www.galatasaray.org/s/genel-kupa-tablosu/54), Türkiye’ye tek Avrupa kupası olan UEFA ve Süper Kupa’yı getirip ülkenin en çok bilinen markası haline geleceksin... Hasedin artık bir ülke karakterine dönüştüğü bir ortamda tabii ki kıskanılırsın ve alaşağı edilmek için her türlü oyunlara maruz kalırsın.

Federasyonun Fenerbahçeliliğini açıkça belli eden başkanı Nihat Özdemir ve ekibinin atadıkları hakemlerin ligin özellikle ilk yarısında Galatasaray aleyhine onlarca karar vermeleri ve haksızlık yapmalarına rağmen Galatasaray yine de bu durumda olmayabilirdi.



Hataların içeriden kaynaklanan nedenleri

Yeni seçilen ve fark yaratmaya çalışan Başkan Burak Elmas ve ekibinin bazı hataları bu düşüşe sebebiyet verdi diyebiliriz. Bunlar kısaca:

1) Bana göre doğru olan gençleştirme operasyonunu aşamalı yapacaklarına takımı komple gençleştirdiler ve bu gençleri Hagi gibi saha içinde yönetecek lider oyuncu transferini yapmadılar.

2) Transfer politikasında bariz hatalar yaptılar. Bana göre Onyekuru, Yunus, Adem Büyük ve Gedson Fernandes gibi fuleli ve takıma ciddi katkıda bulunacak oyuncuların elden çıkarılmaması veya onlardan vazgeçilmemesi gerekiyordu. Onların yerine yapılan transferler yerlerini kesinlikle doldurmadı. 

3) Bu transfer hatalarında tabii aslan payı Fatih Terim’in. Onunla yolları ayırmak da doğru karardı, ancak bana göre bunun sene ortasında değil de sene sonunda yapılması gerekiyordu.

4) Galatasaray’a her haksızlık yaptığında birileri çıktı konuştu ve sonraki haftalarda yine haksız bir şekilde defalarca hak mahrumiyetine maruz kaldılar. Hâlbuki teknik direktör Fatih Terim veya başkan Burak Elmas gibi takım için kritik kişilerin konuşmaları yerine, bu yapılan bariz hatalar kamuoyuyla her maç sonrasında kurumsal ve tarafsız bir şekilde paylaşılıp yorum izleyicilere bırakılsa, çok daha ciddi bir kamuoyu desteği sağlanmış olacaktı. Onun yerine dayanamayıp sert ve kimi zaman tehditkâr konuşulunca federasyona bahane verilip sürekli cezalar alındı. Bütün bu gelişmeler takımın moral ve motivasyonunu çok bozdu.

Galatasaray’ın geleceği

Tüm bu olaylar sonucunda Fatih Terim’i seçim kozu olarak kullanarak “Her zaman onun yanındayız” diyen Başkan Burak Elmas ve ekibi, daha fazla dayanamayarak Fatih Terim’in sözleşmesini feshettiler ve akabinde Barcelona’nın tarihindeki en başarılı döneme imza atan Guardiola’nın o zamanki yardımcısı Torrent’i New York’tan İstanbul’a transfer ettiler. Torrent’le Fatih Terim öncesinde mi konuştular, sonrasında mı, beni hiç ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren mesele bundan sonra Galatasaray’a ne olacağı…


Tahminimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bundan sonra muhtemelen Torrent’le ilk 5-6 maç başarısız sonuçlar alınacak. Ancak bir süre sonra ara transferde yapılan takviyelerle birlikte takım yavaş yavaş iyi sonuçlar almaya başlayacak ve ligin son 10 maçında seriye bağlayacak.

Galatasaray bu sene kesinlikle küme düşmeyecek, ilk 10’un içinde ligi bitirecektir. Hatta ilk 5’in içinde bitirme ihtimali dahi var. Küme düşüp düşmeme tartışmaları da bana saçma geliyor; bu anlamsız tartışmanın, ruhunda şampiyonluk olan bir kitlenin moral ve motivasyonunu bozmak için kasıtlı yapıldığını düşünüyorum. Ancak kazanma kültürü kemikleşmiş olan Galatasaray bu sene durumu toparlayacaktır.

Sürdürülebilir büyüme tek koşul

Burada bana göre önemli olan kulüp olarak spor takımlarının sürdürülebilir başarılara imza atmalarıdır. Bunun da en temel yolu finansal disiplinin sağlanıp sürdürülebilir büyümenin gerçekleştirilmesidir. Finansal konularda sıkıntıları olan kulüpler eninde sonunda çökmeye mahkumdurlar.

Bu tehlike 100 yılın üzerinde bir süredir Türk sporuna hizmet eden, İstanbul’un ve Türkiye’nin en büyük 3 kulübü Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş için geçerlidir. Bu 3 güzide kulübümüz belki bu sene olmasa da önümüzdeki 10 sene içinde finansal olarak dibe vurdukları zaman küme düşebilirler. Daha henüz dibe vurmadılar ancak bana göre dibe vurmaya yakınlar. İstedikleri kadar 10-20 milyon mertebesindeki taraftarlarıyla övünedursunlar, geçmişteki hatalı yönetimlerin katladığı borçları en iyi şekilde yönetip her sene azaltmak ve belli bir süre zarfında sıfırlayabilmek için finansal disiplinle her sene cari fazla vermek zorundalar. Bunu yapamayan takımlar küme düşmeye mahkûmdurlar.

Gönül verdiğim takım olan Galatasaray’ın da bu girdaptan bir an evvel çıkmasını ve temeli daha sağlam bir şekilde sürdürülebilir başarılara imza atmasını diliyorum. Türk sporunun lokomotifi olan Galatasaray’ın yeniden şaha kalkması rakiplerinin hoşuna gitmese de Türk sporu için elzemdir.

İlginizi Çekebilir
Yorumlar ( 0 )
Bu yazı hakkında ilk yorumu siz yapın...
Yorumlarınız için