2009: Türkiye Kosta Rika ilişkilerinde dönüm yılı

Devlet başkanından sıradan insanına dek çevre, barış ve eğitim bilinci çok yüksek bir toplum; doğası, sosyal fırsatları ve yenilenebilir enerji politikasıyla çok özel bir ülke… Daha önce Fahri Konsolosu oluşumun öyküsünü aktardığım Kosta Rika hakkında bu kez Türkiye ile ilişkilerinin gelişimi açısından dönüm noktası olan süreci sizlerle paylaşmak istiyorum.

Daha önceki yazılarımdan birinde Kosta Rika Fahri Konsolosu oluşumun ilginç öyküsünü aktarmış ve onur duyarak sürdürdüğüm bu göreve başladığım 2008 yılında neler gerçekleştirdiğimizi anlatmıştım. İlgili yazıyıhttp://www.serhansuzer.com/2014/10/23/kosta-rika-istanbul-fahri-konsolosu-olarak-yasadiklarim/#more-1301 linkinde bulabilirsiniz.

Bu kez Kosta Rika Türkiye ilişkilerinde bir dönüm noktası olan ve gerçekleşmesine önemli katkı sağladığımız bir buluşmayı, Kosta Rika Devlet Başkanı Oscar Arias’ın 2009 yılında ülkemize gelişiyle ilgili anılarımı sizlerle paylaşacağım. Bu ziyaretle Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk de gerçekleşmiş oluyordu. İlk kez bir Orta Amerika Devlet Başkanı Türkiye’ye resmi ziyarette bulunuyordu. O günden sonra ikili ilişkiler giderek yoğunluk kazanmış, devletler arası ekonomik ve kültürel ilişkiler sürekli gelişme göstermiştir.

Öncelikle Oscar Arias’ın sıradan bir devlet başkanı olmadığını belirtmek isterim. Kendisi 1987 yılında Orta Amerika’da gerillalara silah bıraktıran anlaşmaya ön ayak olduğu için Nobel Barış Ödülü kazanmış, Latin Amerika’da önemli bir şahsiyettir. 2008 senesinde beni Kosta Rika Fahri Konsolosu olarak atamasından sonra hemen her sene Kosta Rika’ya gittim ve her seferinde de kendisini mutlaka ziyaret ettim. Başkanlık döneminin sona ermesinden sonra da ziyaretlerimi hiç aksatmadım.

 

İlk Kosta Rika ziyaretlerimden biri sırasında çekilmiş bir resim.

 

Başkanlık dönemindeki ziyaretlerimden birinde, zannedersem 2009 senesinin yaz aylarıydı, bana “Benden istediğin bir şey var mı?” diye sormuştu. Ben de Kosta Rika ile Türkiye’nin ilişkilerinin gelişmesini hızlandırmak için kendisinin Türkiye’ye resmi ziyarette bulunmasının ne kadar önemli olduğunu anlatmıştım. Bunu değerlendirmeye aldıktan birkaç hafta sonra bana geri dönüş yaparak Kasım ayında Avrupa’ya seyahatlerinin olduğunu, aynı dönemde Türkiye’ye gelebileceğini iletti.

Ben de bu güzel haberi “hemen gerekli işlemleri başlatıyorum” diyerek yanıtladım ve T.C. Dışişleri Bakanlığı’yla temasa geçtim. Onlar da bana resmi süreci başlatmamı önerdiler. Bunun üzerine Kosta Rika Dışişleri Bakanlığı’yla temasa geçip resmi yazı göndermelerini rica ettim. Birkaç hafta sonra bu yazının Türk Dışişleri Bakanlığı’na ulaşmasıyla resmi süreç başlamış oldu. Ardından organizasyonla ilgili çift taraflı çok yoğun bir görüşme trafiği oluştu. Biz de Kosta Rika Fahri Konsolosluğu olarak bu trafiğin tam ortasında yer alıyor, süreci hızlandırmak ve daha iyi bir program oluşturmak için ciddi gayret sarf ediyorduk. Sonunda büyük gün geldi çattı ve 23 Kasım 2009 tarihinde Kosta Rika Devlet Başkanı Oscar Arias’ın Türkiye’ye resmi ziyareti başladı. Burada detaylarına girmeyecek olsam da, programın yoğunluğuna değinmeden geçemeyeceğim. Aşağıda başlıklar halinde aktardığım bu ziyaret programı, sizin de fark edeceğiniz gibi, müthiş bir etkinlikler silsilesi şeklindeydi.

İstanbul Programı:

  • Hürriyet gazetesiyle röportaj
  • Bahçeşehir Üniversitesi programı:
    1. Resmi konuşmalar
    2. Devlet Başkanı Oscar Arias’a fahri doktor unvanı verilmesi
    3. Birleşmiş Milletler Barış Üniversitesi ile Bahçeşehir Üniversitesi arasında işbirliği anlaşması imzalanması
  • CNN Türk röportajı
  • Dış İşleri Ekonomik Konseyi’nin (DEIK) organize ettiği iş insanları ve kanaat önderleriyle akşam yemeği

Ankara Programı:

  • Anıtkabir’i ziyaret
  • Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı konutundaki ağırlama
  • Devlet Başkanlarının ikili görüşmesi
  • Dışişleri Bakanlarıyla Devlet Başkanlarının görüşmesi
  • Cumhurbaşkanlığı konutunda röportaj
  • Ankara Üniversitesi’nde Devlet Başkanı Arias’ın konferansı
  • Konferanstan sonra Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Geliştirme Merkezi’nin bahçesinde Kosta Rikalı ünlü yazar Jorge Bravo’nun büstünün açılış töreni
  • TBMM’de Meclis Başkanı ile toplantı
  • Cumhurbaşkanlığı konutunda akşam yemeği daveti

İki günlük bu çok yoğun program sırasında gerçekleşen görüşmelerin detaylarına gizlilik nedeniyle girmeyeceğim. Sadece bu görüşmelerden sonra alınan kararlar neticesinde ikili ilişkilerde tüm alanlarda çok hızlı gelişmeler kaydedildiğini belirtmeliyim.

İstanbul’da iş insanlarıyla yapılan toplantının başarılı geçtiğini, Anıtkabir ziyaretinin resmi geçit töreninde şahsen çok duygulandığımı ve Cumhurbaşkanlığı konutundaki akşam yemeğinin son derece samimi bir havada ve keyifli geçtiğini de ekleyebilirim.

 

“Merhaba Asker” çalışması

Cumhurbaşkanlığı’nda düzenlenen resmi karşılama töreninin bir parçası olarak Devlet Başkanı’nın “Merhaba Asker” demesi ve sonrasında askerlerden kuvvetli bir şekilde “Sağol” yanıtını alması gerekiyordu. Devlet Başkanı ile aynı araçta seyahat ettiğim için kendisine bütün bunları benim izah etmem gerekiyordu. Bir yandan ordusu olmayan bir ülkenin devlet başkanına “Merhaba Asker” dedirtmenin ne kadar sarkastik bir durum olduğunu düşünürken, diğer yandan Oscar Arias’ın aksanını Türkçe’ye yaklaştırmaya çalışıyordum. Neyse ki resmi karşılama öncesinde eğlenceli bir diyalog içerisinde kendisine törenle ilgili detayları tam olarak aktarabilmeyi başardım. Sonunda her şey yolunda gitti. İşte bu resmi ziyaretten kalan bazı resimler:

 

 

 

 

 

 

 

 

İstanbul’da iş insanlarıyla yapılan toplantıda ben de bir konuşma yapmıştım. Kosta Rika ve Kosta Rika-Türkiye ilişkileri hakkında İngilizce olarak yaptığım bu konuşmanın çevirisini genel bir fikir verebilmesi amacıyla aşağıda paylaşıyorum:

 

Ekselansları Başkan Arias, Kosta Rika’dan Gelen Değerli Misafirlerimiz ve Sevgili Dostlar,
Öncelikle burada, bizimle olma onurunu bize verdiğiniz için hepinize teşekkür ederim.

Kosta Rika, doğası, insanları, sosyal fırsatları ve insanlarının barışa olan inancı ile 2007 yılında yaptığım ilk ziyaretten beri beni hep cezbetmiştir. Bunlar, bu muhteşem ülkeyi başka bir boyuta taşıyan öğelerden sadece birkaç tanesi. Ve tabii ki, eğitime olan sınırsız inancı ve insanlarına tanıdığı fırsatları… Kosta Rika %97’ye varan okuma yazma oranı ile dünyanın en eğitimli ülkelerinden bir tanesi. Ancak bunların da ötesinde Kosta Rika’lıların sıcaklığı, misafirperverliği ve pozitif enerjisi de çok farklı. İlk seyahatimde başlayan dostluklar ve benim bu ülkeye karşı olan sevgim nedeniyle, hiç düşünmeden bu ülkenin Fahri Konsolosu olmayı kabul ettim. Ekselansları Başkan Oscar Arias Sanchez’e bana bu onuru verdiği için çok teşekkür ederim.

Fahri Konsolos olduğum günden itibaren en büyük hedefim iki ülke arasındaki dostluğu artırmak oldu. Ülkeler arasındaki kültürel ilişkileri ve ticaret hacmini geliştirmek hâlâ benim en önemli hedeflerim arasında. Bu konularda önemli adımlar attık. Örneğin Kosta Rikalı kahve üreticileri ile Türk kahve ithalatçılarını bir araya getirdik. Ayrıca Türk tekstil üreticileri ve ilaç şirketleri ile Kosta Rikalı ithalatçıları buluşturduk.

Bu fırsatla, turizm sektöründeki çalışmalarımızı da sizlere aktarmak isterim. Kosta Rikalı ve Türk seyahat acenteleri ile tur şirketlerini birbirleriyle tanıştırdık. Bu çalışmamızın sonucu olarak her iki tarafta da turizm potansiyeli arttı. Kosta Rika Turizm Bakanlığı tarafından bu senenin ilk altı ayında Türk turist sayısını üç katına çıkardığımız için tebrik edildik. Tabii ki turizm bizim için önemli bir yer tutuyor. Çünkü turizm birbirimizi ve kültürlerimizi tanımamızı sağlıyor. Bu nedenle, her geçen yıl turizm rakamlarının artması beni çok memnun ediyor. Her ne kadar Kosta Rika dünyanın başka bir ucunda olsa da, o kadar da uzak değil. Ben oraya gitmek için değişik fırsatlardan veya değişik yollardan bahsetmiyorum. Her iki ülkenin arasındaki kültürel ve insanlar arasındaki benzerliklerden bahsediyorum. Bu benzerlikler bu iki ülkeyi dünyada örnek teşkil edecek şekilde bir araya getiriyor. Ancak bu benzerlikleri Kosta Rika’yı görmeden anlamak mümkün değil. Eğer daha önce hiç Kosta Rika’ya gitmediyseniz bu ülkeyi görülecek yerler sıralamanızda bir numaraya almanızı tavsiye ederim.

Kosta Rika sadece bir turizm ülkesi olarak görülmemeli. Kosta Rika aynı zamanda küresel şirketlerin yatırım için seçtiği bir merkez ve bu konuda giderek daha önemli bir hale geliyor. Bu akşam, aramızda çok önemli birçok Türk iş insanı bulunuyor. Bu nedenle biraz daha detay vermek istiyorum. Kosta Rika 2007 ve 2008 yıllarında Financial Times’ın “Yatırım Yapılacak Yer” ödülünü aldı. Sadece bu ödül bile Kosta Rika’nın ne kadar önemli bir hale geldiğini gösteriyor.

Kosta Rika, software ve medikal ekipman konularında büyük uluslararası şirketlere ev sahipliği yapan bir ülke. Teknolojik gelişim ve üretim konusunda giderek daha önemli bir hale geliyor. Diğer taraftan, farklı konularda çalışan şirketler de Kosta Rika’yı yatırım için seçiyorlar. Uluslararası yatırım yapan Türk şirketleri de bu fırsatı değerlendirmeliler. Kosta Rika’nın bölgede birçok avantajı var. Latin Amerika’nın İsviçresi olarak tanımlanıyor. Latin Amerika’da yatırım yapmayı düşünenlere Kosta Rika’dan başlamalarını öneririm. Kosta Rika sizin için önemli bir referans noktası olacak ve aynı Türkiye için olduğu gibi jeo-politik durumu size büyük avantaj sağlayacak.

Bütün bu bilgilerden sonra, teknolojiyle bu kadar iç içe bir ülke doğal güzelliğini nasıl korumayı başarmış diye sorabilirsiniz. Bunun cevabı ise yenilenebilir enerjide. Kosta Rika’da evlerde ve fabrikalarda kullanılan enerjinin %95’i yenilenebilir enerjiden geliyor. Böylece, Kosta Rika doğal kaynaklarını korurken, dünyadan da yatırımcı çekmeye devam ediyor. Yani, hayata duyduğu tutkusunu ve saygısını, çevreci dünyasıyla el ele götürüyor.

Bu fırsatla hem Türk hem Kosta Rika Dışişleri Bakanlıklarına bir mesaj iletmek istiyorum. Fahri Konsolos olarak 18 ülkeye hizmet verdik. İstanbul olarak merkezi durumumuzdan dolayı, Orta Asya, Orta Doğu, Kafkaslar, Doğu Avrupa ve Afrika’dan talepler alıyoruz. Kosta Rika Orta ve Güney Amerika ülkelerine uzanan bir köprü gibi adeta. Bu nedenle, jeo-politik olarak çok önemli bu iki ülkenin karşılıklı olarak Büyükelçilik açmalarının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Umuyorum ki, ilişkileri daha da ilerletecek bu hayali gerçekleştirebilirim. Son olarak bir hayalim daha var. İki ülkenin arasındaki ticareti artırmak için, bir serbest ticaret anlaşmasının imzalanması.

Sözlerimi bir Kosta Rika özdeyişiyle bitirmek istiyorum. Güzel bir hayat için çalışmanın esas felsefe olduğu Kosta Rika’da dedikleri gibi ben de ‘Pura Vida’ diyorum. Umarım geceniz iyi geçer. Teşekkürler… Gracias…

 

Son olarak konuşmamda da belirttiğim gibi Kosta Rika’nın Nobel Barış Ödüllü Devlet Başkanı Oscar Arias’ın entelektüel birikimi nedeniyle sohbetlerinden şahsen çok keyif aldığımı belirtmek isterim. Onun konuşmalarını dinlemek de ayrıca bir zevkti. Sizin de fikir sahibi olmanız için İspanyolca yaptığı konuşmasının çevirisini paylaşıyorum:

 

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ekselansları Abdullah Gül, Değerli Arkadaşlarım;

Bu toprağın değerli ozanlarından Yunus Emre şöyle der: “Kendini anlamayı başaramadıysan, bütün öğrendiklerin boşadır… En önemli yolculuk, kalbe yapılandır.”

Benim ve temsil ettiğim ülke için, Türkiye’ye yaptığım bu gezi denizleri aşmanın çok ötesinde bir anlam taşıyor. Büyük bir ulusun, dünyanın en zengin kültürlerinden birinin, Orta Doğu’daki barış ve hoşgörü neferinin ve bütün insanlığın kalbine yapılan bir yolculuk bu. En önemlisi, bizimle aynı umutları taşıyan olağanüstü insanların kalbine yapılmış bir yolculuk… Bu akşam, ben evinden çok uzakta olan bir gezginim. Ama aynı zamanda da Türkiye’de kendi ülkesiyle aynı umutları bulmuş olan bir barış ülkesinin elçisiyim.

Cumhurbaşkanlığı Konutu’nda bulunmak, Cumhuriyet’in kurucusu olan ve bütün uluslara çok önemli dersler veren Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını ve mirasını yansıtmaktadır. Kendisi bir seferinde gelecek için hazırlanmanın “aramızda var olan doğal köprülerin güçlenmesidir. Dil bir köprüdür. Din bir köprüdür. Tarih bir köprüdür. Köklerimizi derinlemesine araştırmalı ve tarihin böldüğünü yeniden bir araya getirmeliyiz” demiştir. Bu akşam, ülkelerimiz arasındaki en önemli köprü olan Dostluk Köprüsü’nün kurulmasında rol almaktan gurur duyuyorum. Coğrafyanın getirdikleri, geniş dinsel gelgitler ve çok güçlü dil dalgaları ile birbirinden iki ayrı kıyıya sürüklenmiş, ama köklerinde aynı değerleri taşıyan iki ülkenin insanlarının bir araya gelmesinde rol almaktan gurur duyuyorum. Biz iki ulus olarak, eğitim ve demokrasinin gücüne olan inancı paylaşıyoruz. Biz, değişim ve ilerlemenin yer aldığı bir geleceğe olan inancı paylaşıyoruz. Biz, ülkelerimizi değiştiren barış ve hoşgörünün, bütün ulusları değiştireceğine olan inancı paylaşıyoruz.

Kadehimi nazik ev sahibime ve onun liderlik ettiği ulusa kaldırıyorum. Kosta Rika ile Türkiye’nin arasındaki dostluğa, iki ülkenin de zenginliğine ve sağlığına… İki kültürün bir araya gelmesine ve tarihin böldüğünü onarmaya… Ve iki ülkenin kalplerine yapılan yolculuğa… O iki ulusun kalbinin aynı hayali gerçekleştirmek için atmasına kaldırıyorum: Yurtta Barış, Dünyada Barış!

Şerefe…

Oscar Arias Sanchez
Kosta Rika Devlet Başkanı
25 Kasım 2009, Ankara

 

Bu vesileyle kendisine ve ailesine sağlıklı ve güzel bir yaşam diliyorum. Ailesinden bahsetmişken ailecek son derece mütevazi ve iyi insanlar olduklarını ve onlarla temasımı hiç kesmediğimi belirtmek isterim. En son Mart ayının sonunda kardeşi Rodrigo Arias’ı İstanbul’da ağırladım. Sayın Rodrigo Arias da önemli bir devlet adamı. Oscar Arias’ın yardımcılığını yapmış ve bizim başbakanlık pozisyonunun muadili bir görevi senelerce üstlenmiş önemli bir isim.

 

Rodrigo Arias ile Mart ayının son günlerinde İstanbul’da çekilmiş bir kare.

 

Kosta Rika hakkında yazmaya devam edeceğim. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere…

İlginizi Çekebilir
Yorumlar ( 0 )
Bu yazı hakkında ilk yorumu siz yapın...
Yorumlarınız için