Kadınların haykırışı #challengeaccepted

GeçtiÄŸimiz haftalarda kadına ÅŸiddet ve kadın cinayetleri haberleri manÅŸetlerden eksik olmadı. Bu ÅŸiddet haberlerinin sonunda Pınar Gültekin’in vahÅŸice katledilmesi bir akımın baÅŸlamasına ön ayak oldu. #challengeaccepted kampanyasıyla siyah beyaz resimlerini paylaÅŸan kadınlar sadece Türkiye’de deÄŸil, tüm dünyadaki kadınların desteÄŸini ve katılımını teÅŸvik ettiler. Peki, ses getiren bu kampanyadan gerçek anlamda bir sonuç elde edildi mi?

Öyle günlerde yaşıyoruz ki, kadına veya herhangi bir canlıya ÅŸiddet olaylarına tanık olmadığımız bir hafta geçmiyor. Maalesef ÅŸiddet eÄŸilimi artarak devam ediyor. GeçtiÄŸimiz ay Türkiye’de tanınan bir aktör olan Ozan Güven’in bir medya kuruluÅŸunda çalışan Deniz Bulutsuz’a ÅŸiddet uygulamasının, hatta Aile ve Sosyal Ä°ÅŸler Bakanlığı’nın bu davaya müdahil olarak katılmasının (https://www.ntv.com.tr/galeri/yasam/ozan-guven-ve-deniz-bulutsuz-davasina-aile-ve-sosyalpolitikalar-bakanligi-mudahil-oldu,R7e24jdYckemG3SX0Aj8Eg) ardından Rubato adlı müzik grubunun solisti Özer Arkun olayı ve diÄŸer geliÅŸmelerle sürekli kadına uygulanan ÅŸiddete dair haberler alıyoruz. GeçmiÅŸte de Ahmet Kural’ın Sıla’ya uyguladığı ÅŸiddetle gündeme taşınan bu ÅŸiddet olayları maalesef hiç eksik olmadı, hatta sevgilisini, eski eÅŸini döven ünlülerin listesi bile var: https://listelist.com/siddet-uygulayan-unlu-erkekler/

Pınar Gültekin’in katledilmesi

Tabii bu olaylar sadece ünlüler arasında olmuyor. Türkiye’de üzülerek söylüyorum, her gün birçok kadın ÅŸiddete maruz kalıyor. Åžiddetin dozajı giderek artıyor. Tüm bu iç karartan haberlerin arasında Pınar Gültekin’in vahÅŸice öldürülmesi kadınların ayaklanmasına ve hatta kampanya baÅŸlatmasına sebep oldu. Pınar Gültekin’in pozitif enerji saçan aÅŸağıdaki resmini gören herkesin içi sızladı ve empati kuran kadınlar harekete geçti.



Siyah beyaz resimlerini paylaÅŸtılar, özgür olduklarının altını çizip bu olayları protesto ettiler ve  #challengeaccepted baÅŸlığıyla dünya yıldızı olan kadınlara da kendilerine destek için çaÄŸrıda bulundular. Onlar da Türkiye’deki kadınlara destekleriyle karşılık verdiler. Ä°ÅŸte #challengeaccepted kampasına destek veren dünya yıldızları:



Bu kampanyayla ilgili detaylı bilgi veren ve durumu açıklayan yazılara da tanık olduk:
https://www.oprahmag.com/entertainment/a33433304/women-supporting-women-challenge-instagram/?utm_campaign=likeshopme&utm_medium=instagram&utm_source=dash%20hudson&utm_content=www.instagram.com/p/CDML0cigKjn/

Sosyal medyada yapılan tüm paylaşımlarda kadınlar Ä°stanbul SözleÅŸmesi’ne atıfta bulundular. Ä°stanbul SözleÅŸmesi’nin de ne olduÄŸunu kısaca hatırlayalım:

11 Mayıs 2011 tarihinde Ä°stanbul’da imzaya açılan Kadınlara Yönelik Åžiddet ve Ev Ä°çi Åžiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi SözleÅŸmesi (kısa adıyla Ä°stanbul SözleÅŸmesi), 1 AÄŸustos 2014 tarihinde yürürlüÄŸe girmiÅŸtir.

Özel olarak kadınlara ve kız çocuklarına yönelik ÅŸiddet ve ev içi ÅŸiddeti hedef alan ilk Avrupa sözleÅŸmesi olma niteliÄŸini taşıyan SözleÅŸme, bugüne kadar Türkiye dâhil Avrupa Konseyi üyesi 20 ülke tarafından onaylanmıştır.

Hukuki olarak baÄŸlayan ilk belge

Türkiye, SözleÅŸme’yi imzaya açıldığı 11 Mayıs 2011 tarihinde imzalamış, 14 Mart 2012 tarihinde ise onaylamıştır. Ä°stanbul SözleÅŸmesi’nin en önemli özelliÄŸi; biyolojik veya hukuki, ailevi baÄŸ olup olmadığına bakılmaksızın ev içi ÅŸiddetin (örneÄŸin eski veya mevcut eÅŸler, evlilik dışı partnerler, birlikte ikamet edilen aile fertleri, akrabalar veya birlikte ikamet edilen baÅŸkaları tarafından yöneltilen ÅŸiddetin) ve kadınlara yönelik her türlü ÅŸiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye iliÅŸkin standartlar öngören ve Avrupa ülkelerini hukuki olarak baÄŸlayan ilk belge olmasıdır. Detaylar için https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/istanbul-sozlesmesinin-amaci-nedir-istanbul-sozlesmesi-nedir-5953742/ linkindeki haberi okuyabilir, daha da ayrıntıya inmek istiyorsanız sözleÅŸmeyi https://rm.coe.int/1680462545 linkinde bulabilirsiniz.

Ä°stanbul SözleÅŸmesi’nin her ülkede kabul gördüÄŸünü de söyleyemeyiz. Bazı Avrupa ülkeleri imzalayıp kararlarından vazgeçtiler, bazıları da hiç imzalamadı. Ancak genel olarak Türkiye’deki kadınlar bu sözleÅŸmeyi hatırlatarak aktif olarak uygulanması taleplerinde bulundular.

Bunların hepsi güzel geliÅŸmeler ancak fikrimi söylemem gerekirse, açıkçası Ä°stanbul SözleÅŸmesi ülkeler arasında imzalanan ancak hiçbir zaman uygulanmayan, sırf ÅŸekil olsun diye kabul edilmiÅŸ göstermelik bir anlaÅŸma çaÄŸrışımı yapıyor bende.

Sadede gelirsek, Pınar Gültekin’in yanı sıra birçok kadın vahÅŸice katledildi. Özgecan Aslan, Åžule Çet, Emine Bulut ve maalesef daha niceleri. Ben de geçmiÅŸte elimden geldiÄŸince eÅŸitlik, ÅŸiddet eÄŸilimi ve kadına ÅŸiddetle ilgili birçok yazı kaleme aldım. Bunlardan üçünün linkini paylaÅŸmak isterim:

https://www.serhansuzer.com/tr/istismara-dair-yasa-teklifinin-dusundurdukleri

https://www.serhansuzer.com/tr/bayandan-kadina-esitlik-mucadelesinde-laftan-otesi-

https://www.serhansuzer.com/tr/birlesik-hosgoru-toplumundan-siddetistana

Burada tekrar tekrar aynı sorunlardan ve çözüm yollarından bahsediyorum. Maalesef geçen yıllarda bir arpa boyu ilerleyemedik.

Bu #challengeaccepted kampanyasının da ancak baskı unsuru oluÅŸturup siyasilerin gerekenleri yapmaya baÅŸlamasını saÄŸlayabilirse amacına ulaÅŸtığını söyleyebilirim. Aksi takdirde kadınlar sadece isyanlarını haykırarak belirtmiÅŸ olurlar ve olay orada kalır. Siyasilerin ne yapması gerektiÄŸini de burada tekrar hatırlatmak isterim (bir önceki makalemden alıntılar var). Tabii bazı ÅŸeyleri sadece devletten beklememek gerekiyor. Bazı konularda sivil toplum kuruluÅŸlarının da yapabileceÄŸi iÅŸler var, hatta özel sektöre ve bireylere de ciddi iÅŸler düÅŸüyor.

1) EÄŸitim ÅŸart!
Bunu her yerde her zaman söylüyorum. Defalarca bu konuda yazı yazdım. http://www.serhansuzer.com/tr/egitim-egitim-egitim-iste-butun-mesele-bu linkinde bulunan “EÄŸitim EÄŸitim EÄŸitim, iÅŸte bütün mesele bu” baÅŸlıklı yazımı okuyabilirsiniz. Burada yalnızca okuldaki eÄŸitimden bahsetmiyorum, aslında bizim dokunmamız gereken 3 tip eÄŸitim var:

Birincisi, 2 ile 10 yaÅŸ arası eÄŸitim; bu dönemde çocuÄŸun algıları çok açık oluyor ve kendisine verilen her ÅŸeyi alıyor. ÖrneÄŸin geliÅŸmiÅŸ toplumlarda ebeveynlerin çocuklarını 2 yaşından itibaren sosyal sorumluluk aşılamak için yardım çalışmalarına götürdüklerini her yerde söylüyorum. O çocuklar yardımseverlik duygusu ile büyüdüÄŸü zaman iyiliksever kimlikle yetiÅŸiyorlar ve hayatlarında o sorumluluk duygusunu devam ettirebiliyorlar. Bu çok önemli.

Ä°kinci çok önemli eÄŸitim ise anne babaların eÄŸitimi. Anne babaların çocuklarına hangi duyguları aşılamaları ve onlara nasıl davranmaları gerektiÄŸi yönünde daha bilinçli olmaları gerekiyor. AÇEV gibi ebeveyn eÄŸitimi konusunda baÅŸarılı çalışmalar yapan STK'lar var ancak bu eÄŸitimlerin tüm hanelerde verilmesi gerekliliÄŸini varsayarsak, bu iyiniyetli ve faydalı giriÅŸimler kesinlikle yeterli deÄŸil. Ebeveyn eÄŸitiminin mecburi olması ve tüm Türkiye çapında hızla uygulanması gerekiyor. Bu ÅŸekilde çocuÄŸa anne veya baba tarafından isteyerek veya istemeden aktarılan ÅŸiddet duygusunun önüne geçebilirsiniz. 

Son olarak, bir baÅŸka odaklanılması gereken eÄŸitim türü eÄŸitmenlerin eÄŸitimidir. Gözlemlerime göre Türkiye'de öÄŸretmenlerin veya eÄŸitmenlerin birçok eksiÄŸi var. Bu eksikleri tamamlamak gerekiyor. Çocukları hayata hazırlayacak olan öÄŸretmen veya eÄŸitmenlerin öncelikle kendilerinin hayata hazır ve ne konuÅŸacaklarını, nasıl aktaracaklarını öÄŸrenmeleri gerekiyor. Türkiye'de bana göre eksikleri olan milyonlarca öÄŸretmen var. Onların temel açıkları giderildikten ve çocukları en doÄŸru ÅŸekilde hayata hazırlayabilecek hale getirdikten sonra da  eÄŸitmenlerin sürekli eÄŸitilip bilgiyle donatılıp güncel bilgilerin öÄŸrencilerine aktarılıyor olması gerekiyor. 

2) Ceza
Åžiddet uygulayanlara tavizsiz en ağır cezayı vermek gerekiyor. Göstermelik cezalardan bahsetmiyorum. Çatır çatır cezayı vereceksin ve tavizsiz uygulayacaksın. YediÄŸi haltın bir yaptırımının olduÄŸu ÅŸiddete eÄŸilimli insanın kafasına kazınmalı ki ÅŸiddetten kaçınsın, gerçek anlamda caydırıcı olsun. Burada gerçekten caydırıcı cezalardan bahsediyorum. Tavizsiz bir ÅŸekilde, tecavüz edenin hadım edilmesi ve hapse girmesi, öldürenin de ömür boyu hapse mahkum olması gibi.

3) Teknoloji
Bu konu pek akla gelmez. Ancak teknoloji ÅŸiddet olaylarının önüne geçmek için ciddi bir araçtır. Teknolojiyi ÅŸiddet olaylarını önceden tespit ve olurken de görüntülemek için kullanabilirsiniz. Yine ÅŸiddeti önlemek için ilgili yetkililerin anında cevap vermesini saÄŸlayacak sistemler geliÅŸtirebilirsiniz. GeliÅŸmiÅŸ kameraların efektif bir ÅŸekilde kullanılmasının yanı sıra; WiFi veya Bluetooth olanaklarına dayalı yöntemler ve farklı savunma sistemleriyle ÅŸiddetin önüne geçebilirsiniz. Burada analitik teknolojilerine bakmanızı tavsiye ederim. Ä°leride (bunu bizim nesilde muhtemelen göremeyeceÄŸiz) insanlara çip takacaklar. O zaman sorun büyük oranda çözülmüÅŸ olacak. Ancak ÅŸu anda bunu konuÅŸmak için erken. Sorunu ve sorunu yaratanı tespitten sonra tabii mutlaka caydırıcı cezaların devreye girmesi gerekir.

4) Medya
Ana akım medyanın da ÅŸiddeti körüklemeyi bırakması gerekiyor. Tam tersine ÅŸiddeti önleyici yayınlara odaklanmaları ÅŸart. Reytingleri artırmak için bunun tam tersini yapan kuruluÅŸlara saÄŸlam yaptırımlarda bulunulması gerekiyor. Åžiddeti körükleyene acımayacaksın. Bu konuda özellikle spor ve magazin basını Türkiye’de çok sabıkalı. Sosyal medyada da ÅŸiddeti teÅŸvik eden, bunu doÄŸrudan veya dolaylı olarak yapan herkese yaptırım uygulanmalı. Taraftar gruplarının birbirlerine sosyal medya üzerinden küfür etmeleri de buna dahil. En azından hesabını kapatacaksın. ‘Fake’ hesap açmalarının önüne geçeceksin. Sözlü ÅŸiddet uygulayan veya fiziki ÅŸiddetin yolunu açan sosyal medya kullanıcılarına gerçekten yukarıda bahsettiÄŸim gibi ciddi cezalar verilmesi gerekiyor.

5) Ekonomik geliÅŸme
Ekonomik geliÅŸimi yüksek olan ülkelerde fanatizmin düÅŸtüÄŸünü görebiliyoruz. Ekonomik olarak iyi yerlere gelmiÅŸ insanlar, kendi hayatlarını kurup aile sahibi olunca ÅŸiddet eÄŸilimleri azalıyor. Çünkü kaybedecek çok ÅŸeyleri oluyor. En tehlikeli ve ÅŸiddete en meyilli insanlar kaybedecek hiçbir ÅŸeyi olmayanlardan çıkıyor.

6) Ä°nsanlarımızın üretime katılması
Ekonomik geliÅŸmeyle birlikte üretime katılmanın öneminden de bahsetmek istiyorum. Genel olarak çalışan, üreten ve hayalleri olan insandan zarar gelmez. Her insan mutlaka bir kabiliyet veya beceri sahibidir ve hayallerle büyür. Bir ülkede refahı saÄŸlamak istiyorsak, insanların hayallerine ulaÅŸmalarını ve keyif aldıkları iÅŸleri yapıp topluma katkıda bulunmalarını saÄŸlamamız gerekiyor. Aksi takdirde üretmeyen, hayalinin ve tutkusunun peÅŸinden koÅŸmayan insanların sürü gibi çoÄŸalması ile ÅŸiddet sürekli beslenir, büyür.

7) Pozitif kültürün aşılanması
Medyada, sosyal medyada, eÄŸitim programlarında, olabilecek her mecrada pozitif kültürü aşılamak gerekiyor. Sürekli negatif ve agresif insanlar topluluÄŸu olmaktan hızla çıkmamız ÅŸart. Çünkü bu negatiflik eninde sonunda ÅŸiddetle sonuçlanıyor.

8) Proaktif yaklaşım
Åžiddet eÄŸilimi olanların önceden tespit edilip yakın takibe alınmasından bahsediyorum. Burada da teknoloji kullanılabilir ve özellikle psikologlar bu süreçte aktif olarak rol alabilirler. Bu ÅŸekilde birçok ÅŸiddet eyleminin önüne geçebiliriz.

 

9) Kötü "çocuk" merakı

Bunun psikolojide mutlaka bir açıkaması vardır. Özetle azımsanmayacak kadar çok kadın kötü "çocukları" beÄŸeniyor ve çekici buluyorlar. Burada çocuk kelimesini bildiÄŸiniz çocuk anlamında kullanmıyorum. Kadınların Türkiye'de erkekler için kullandığı kelime gibi kullanıyorum. "Kötü Çocuk" da Ä°ngilizce'deki tam karşılığı "Bad Boy" anlamında Türkçe'de de kullanıldığı ÅŸekliyle kullanıyorum. Yani başına buyruk, aldatan, baÅŸka kadınlarla sürekli flört eden, kavgadan çekinmeyen, kontrol edilemeyen, ne yapacağını kestiremeyeceÄŸiniz, sert erkek anlamında kullanıyorum. 

Dikkat ederseniz, yukarıda belirttiÄŸim özelliklere sahip erkeklerin ÅŸiddet eÄŸilimi daha düzgün, sözüne güvenilir, ne yapacağını tahmin edebileceÄŸiniz erkeklerden çok daha yüksektir. Birçok kadın kendini el üstünde tutan harika bir iliÅŸki yaÅŸarken dahi "bir ÅŸeyler eksik" diye kötü çocuklara meyilli olabiliyorlar. Ondan sonra da kendilerini ÅŸiddet olaylarının içinde buluyorlar. Sizce burada bir terslik yok mu?

Kadınların düzgün ve adam gibi adam tipinde erkekleri daha çekici bulmalarını saÄŸlamak gerekiyor ki birçok ÅŸiddet olayının önüne geçilsin. Kadınları çözebildiÄŸimi iddia etmediÄŸim için açıkçası bu konuda bir öneride bulunamayacağım. 

Bunun çözüm yolunu yine kadınlar bilir. Hatta kadın psikologlar eÄŸitimlerini ve içgüdülerini birleÅŸtirip bu ters psikolojiyi düzeltmenin bir yolunu bulabilirler. Kesinlikle kafa yorulması gereken önemli bir konudur bu. 


10) Kadınların hemcinslerini ve erkekleri doÄŸru yönde eÄŸitmeye baÅŸlaması

Erkekleri yetiÅŸtiren de kadınlardır, yani anneleridir. “Aslan oÄŸlum, sen her ÅŸeyi yaparsın, kralsın” diye oÄŸullarını büyüten kadınların uyarılması gerekiyor. Sonuçta kendilerini kral veya prens sanan erkeklerin bu tip olaylara imza atıp yanında kalacağını sanması büyük bir yanılgıdır. Kadınların oÄŸullarını kadına saygılı ve eÅŸitlikçi yetiÅŸtirmeleri gerekir. Hatta bununla ilgili geçenlerde sosyal medyada eÅŸitlikçi erkekliÄŸin ilk 11’i diye güzel bir liste yayınlandı:



Ben de bu listede yazılanlara katılıyorum. Türkiye’de sizce kaç kadın, oÄŸlunu bu görüÅŸlere göre yetiÅŸtiriyor? Bu konuya dikkat çekmek isterim.

Bir de birçok kadın en büyük saldırıyı yine kendi hemcinslerinden görebiliyor, kazığı oradan yiyebiliyor. Profesyonel hayatta “Amirimin bir kadın olmasını hiç istemem” diyen birçok kadın tanıyorum. Alın size bir baÅŸka örnek. Türkiye’nin sevilen komedi tarzı dizi ve filmlere imza atan aktrisi Güpse Özay, yeni sevilen aktör Barış Arduç ile ÇeÅŸme’de evlenince “çirkin” olduÄŸuna dair birçok saldırıya uÄŸradı. Ä°lgili haberi paylaşıyorum: https://www.hurriyet.com.tr/galeri-en-mutlu-gununde-gupse-ozaya-yapilan-cirkinlik-41577034/1

Bu saldırıları yapanların da büyük çoÄŸunluÄŸu kadınlar. Yani kadınlar kendi hemcinsleri konusunda çok acımasız olabiliyorlar. Böyle bir ortamda sizce ÅŸiddet sürekli körüklenmez mi?

Özetle baÅŸta kadınlara ÅŸiddet olmak üzere ÅŸiddetin her türlüsünü asgariye indirebilmek için daha çok yolumuz var. DeÄŸiÅŸime kendimizden ve yakın çevremizden baÅŸlayabiliriz. #challengeaccepted

 

Not: Her sene yaptığım gibi bu sene de yazılarıma AÄŸustos ayında ara veriyorum. Eylül ayında dolu dolu içeriklerle yeni yazılarıma kaldığım yerden devam ediyor olacağım. SaÄŸlıcakla kalın. 

Bonus:

Böyle iç karartan bir konuda sizlere ışığı göstermem gerektiÄŸine inandığım için Türkiye'de tüm kadınlara rol model olabilecek kendi mesleklerinde ilklere imza atan harika kadınlarla ilgili bir haberi paylaÅŸmak isterim. Bu bilgilendirme için Dr. Emir Öngüner'e teÅŸekkür ederim. 

1937'de genç kızların hangi mesleÄŸi seçeceÄŸine yardımcı olabilmek için baÅŸarılı kadınlarımız ile yapılmış bir röportaj: ''Bu hususta en iyi rehberlik yapabilecek olanlar mesleklerinde muvaffak olmuÅŸ olan kadınlarımızdır.''

- Ä°lk Türk kadın jinekolog Dr. Pakize Ä°zzet ''Memleketin kadın doktorlara ihtiyacı vardır. Doktorluk anneliÄŸe mani olmadığından memlekete iki cihetten hizmet etme fırsatı kaçırılmamış olunur.''

- Ä°lk Türk kadın avukat Süreyya AÄŸaoÄŸlu ''Avukatlık zordur, yorucudur derler. Zora dayanmak yalnız erkeklere has bir haslet deÄŸildir.''

- Ä°stanbul Üniversitesi Zooloji Enstitüsü'nden Doç. Dr. Fahire Akif ''Yalnız kendilerinde büyük bir feragat ve daimi çalışmak kuvvetini bulan kızlarımıza ilmî hayatı tavsiye ederim.''

- Ä°stanbul Üniversitesi Pedogoji Enstisüsü'nden felsefe doktoru Dr. Refia UÄŸurel ''Bence muallimlik kadına yakışan mesleklerin en başında gelir.''

- Ä°ÅŸ Bankası Galata Åžubesi Muamelat Åžefi Mükerrem Çermen ''Ä°sterim ki bu sahada kadın arkadaÅŸlarımdan da otoriter bankacılar yetiÅŸsin.''

- Ä°lk Türk kadın illüstratör, ressam Sabiha RüÅŸtü ''Kadın dediÄŸin sanâyi-i nefîse mensubu olmalıdır. Bana piyanonun tuÅŸları kadının parmakları ile daha iyi ses verir gibi geliyor.''

 

Kaynak:

Tan Gazetesi, 20.10.1937, Taha Toros ArÅŸivi, Belge No: 001511206006

İlginizi Çekebilir
Yorumlar ( 1 )
  1. Hakan
    2020-08-01 21:01:52

    Harika yazi, tesekkurler. Moka exiti ile ilgili yaziyi bekliyorum dort gozle, sevgiler.

Yorumlarınız için