Singapur nasıl gelişmiş bir ülke haline geldi?

Geçenlerde Linkedin’de güzel bir paylaşıma denk geldim. Genelde çok vaktim olmadığı için uzun videoları izleyemiyorum ama bu paylaşım beni öyle sardı ki, sonuna kadar izledim. Sonra tekrar tekrar izleyip not aldım. Bu videoda Singapur’da devlette çalışmış ve dekanlık yapmış önemli şahsiyetlerden biri olan Kishore Mahbubani, Singapur’un 3. Dünya ülkesi konumundan nasıl en gelişmiş 1. Dünya ülkesine dönüştüğünü anlatıyor. Bu yazımda bu güzel paylaşımı sizlere temennilerimle birlikte aktaracağım.

Bazen böyle denk gelir. Tam da öğrenmek istediğiniz şeyler sosyal medyada tak diye önünüze düşer. Küçük bir şehir ülkesi olan Singapur’a ilk giriş yaptığım andan itibaren buranın nasıl finans merkezi 1. Dünya ülkesi haline geldiğini merak etmişimdir.

Akinniyi Akinbamiro adlı kullanıcının Linkedin’de Kishore Mahbubani’nin kısa röportajını paylaşması benim açımdan gizemi çözdü. Bu paylaşımı https://www.linkedin.com/feed/update/urn:li:activity:7075650636641443840?utm_source=share&utm_medium=member_ios linkinde izleyebilirsiniz. Hemen anlatılanları aktarayım.

20. yy ortalarına dek fakir bir ülkeydi

Singapur 24 Ekim 1948 tarihinde fakir bir ülkeydi. Kişi başına düşen gelir Gana’nınkiyle aynıydı: 500 dolar. Mahbubani, çocukken ilk kez okula gittiğinde yetersiz beslendiğinin anlaşıldığını ve bu yüzden özel bir beslenme programına alındığını aktarıyor. Yetersiz beslenen tüm çocuklara okul müdürü her gün bir kaşık süt verirmiş. Evlerinde sifonlu tuvalet yokmuş. Mahallede suç ve isyanlar, gangster kavgaları varmış ve tipik bir ‘3. Dünya’ ortamında büyümüş Mahbubani. Sonrasında yapılanları ve Singapur’un böyle bir konumdan nasıl en gelişmiş dünya ülkelerinden biri konumuna eriştiğini anlatıyor.

2004'ten 2017'ye kadar 13 yıl boyunca Lee Kuan Yew Kamu Politikası Okulu'nun dekanlığını yapan Mahbubani, üniversitesine gelen her öğrenciye aynı dersi verirmiş: “Sizinle Singapur'un başarısının sırrını ücretsiz olarak paylaşacağım. Gizli formülü uygularsanız ülkeniz de başarılı olur” diyerek hem Singapurlu hem de uluslararası öğrencilere gelecek nesillere aktarılması açısından bu önemli dersi veriyor: Gizli formülü MPH olarak tanımlıyor ve bu başarıyı taşıyan 3 sütun olduğunu aktarıyor:

M- Meritocracy (Meritokrasi)

P- Pragmatism (Pragmatizm)

H- Honesty (Dürüstlük)

3 önemli başlık

1) Meritokrasi

Singapur'un gizli formülünü taşıyan ilk sütun olan Meritokrasiyi “ülkeyi yöneten insanların en iyiler arasından seçilmesi” olarak tanımlıyor. “Üçüncü Dünya'daki birçok ülkeyi çökerten şey, bu ülkelerin liderlerinin Maliye Bakanı veya Ekonomi Bakanı gibi önemli görevleri en iyi insanlara değil, akrabalarına veriyor olmalarıdır” diye de bir örnek veriyor. Singapur tam tersini yapmış. Singapur'da, devlet işlerini yönetmenin sorumluluğu okulunun en iyi ve en parlak öğrencilerine, en parlak zekâlı ve iyi karakterli gençlere emanet ediliyormuş.

2) Pragmatizm

Başarı formülünün yükünü taşıyan ikinci sütun Pragmatizm. Kishore Mahbubani’nin anlatımına göre “Pragmatizm İngilizce bir kelime ve kavram. Ancak pragmatizmin en iyi tanımını Çinli lider Bay Deng Xiaoping veriyor. Xiaoping’in tanımına göre “kedinin siyah ya da beyaz olmasının bir önemi yok, kedi fare yakalarsa iyi bir kedidir”. İşte Mahbubani, Çinli liderin yaptığı basit ve anlaşılır tanımı bu şekilde aktarıyor. Yine benzer biçimde; “İdeolojinizin ne olduğu önemli değil, işe yarıyorsa kullanılabilirdir” diye durumu tarif ederken Singapur’dan örnek veriyor: Ülke, pragmatik bir şekilde bazen kapitalizmi bazen sosyalizmi bazen de ikisini karıştırarak kendi başarı formülünü üretti.  Son olarak başarı için herhangi bir ideolojiye bağlı kalmamanız gerektiğini de vurguluyor.

3) Dürüstlük

Üçüncü ve başarması en zor sütunun dürüstlük (Honesty – H) olduğunu belirtiyor. 3. Dünya ülkelerinin gelişmelerine en büyük engelin yolsuzluk olduğunu ve bu konuyu kökten çözmek için radikal adımların atılması gerektiğini belirtiyor. Örneğin zamanında Başbakan Pew’in bir bakan yardımcısının bir iş insanı tarafından finanse edilmiş tatilini yolsuzluk sayarak, tatilden hemen sonra bakan yardımcısının gözünün yaşına bakmadan tutuklattırdığını anlatıyor. Böyle üst düzey bir yetkilinin tatil finansmanı yüzünden tutuklanmasının herkese “dikkatli olun, yoksa hapse girersiniz” mesajı verdiğini ve bu olaydan sonra yolsuzluğun ortadan kalktığını ve bu dürüstlük ortamından dolayı da Singapur’un istisnai başarısının ortaya çıktığını belirtiyor.

Bu başarı formülünü sizlere aktardıktan sonra ne diyelim?

Dünyada ciddi sıkıntılar çeken tüm ülkelerin meritokrasi, pragmatizm ve dürüstlük prensiplerinden oluşan kombinasyonla (MPH formülü) ülkelerini hak ettikleri gelişmiş ülkeler seviyesine getirmelerini dileyelim. Amin!

İlginizi Çekebilir
Yorumlar ( 0 )
Bu yazı hakkında ilk yorumu siz yapın...
Yorumlarınız için