Futbol süper ligimiz başladı, hayırlı olsun mu?

Geçen yazımda içinde bulunduğumuz salgın sürecinde Türkiye Futbol Ligi’nin 12 Haziran tarihinde başlatılması kararını yanlış bulduğumu, futbol gibi özellikle temas sporlarının devam ettirilmesinin büyük riskler taşıdığını kaleme almıştım. Bu yazımda konunun detaylarına ineceğim.

Öncelikle geçen yazımdaki şu ifadeleri hatırlatarak başlayayım: Futbolu ve hatta sporun her dalını çok seven biri olarak ligin oynatılmaya devam edilmesinin yanlış bir karar olduğunu düşünüyorum. Özellikle takım sporlarında ve temasın bol olduğu müsabakalarda bu maçları oynatmak büyük bir risktir.

Tenis, masa tenisi ve badminton gibi temasın olmadığ
ı sporların devamını anlarım ancak özellikle temasın olduğu futbol, basketbol ve voleybol gibi sporlarda Allah korusun bir sporcunun pozitif olması sahadaki herkesi etkiler. Pozitif olup olmamayı bence sağlıklı anlayabileceğimiz bir test mekanizması da yok. Bazen virüsün kuluçka döneminde veya belli dönemlerde negatif çıkan biri 1-2 gün içinde pozitife dönebilir. O zaman futbol maçında ter döken 22 futbolcuyu da hatta yedek kulübesinden olan herkesi de riske atmış olursunuz.

Yani Türkiye Basketbol Federasyonu bu sene ligleri iptal etmekle doğru karar vermiştir. Bana göre Futbol Federasyonu’nun da aynı kararı vermesi gerekirdi. Her ne kadar Galatasaray’ın bu seneki şampiyonluğa en yakın aday olduğunu düşünüp bunu şahsen çok arzulasam da, liglerin iptal kararının alınması gerektiği kanaatindeyim. Aslolan insan sağlığ
ıdır, gerisi teferruat.

5 takımın temkinli yaklaşımı

Lig’ler oynansın mı, oynanmasın mı tartışmaları sürerken, finansal endişelerden dolayı büyük çoğunluk oynanması gerektiğini söyledi, 5 takım ise bu konuya temkinli yaklaştı. İşte onların beyanatları:

Demir Grup Sivasspor: Teknik direktör Rıza Çalımbay yaptığı değerlendirmede "Dönüş için 12 Haziran'ı erken buldum. Biz ligin bitmesini istiyoruz. Gerçekten ligi oynayalım ve bitirelim ama bu kadar yakın tarihte olmasını istemiyoruz. Çünkü ne kadar çok zaman geç olursa o kadar iyi. En küçük riskte bu maçların oynanmaması gerekiyor" dedi.

İttifak Holding Konyaspor: Yeşil-beyazlı kulüpten yapılan açıklamada "Vahim vakaların sorumluluğunu kim üstlenecek? Kararı teknik heyetler, futbolcular ve sahada ter döken diğer çalışanlar vermeli. Maçlar oynanacaksa futbol ailesi için tatmin edici bir çözüm yolu mutlaka bulunmalı" ifadeleri kullanılmıştı.

MKE Ankaragücü: Oyuncusu Ricardo Faty'nin coronavirüs testi pozitif çıkan Başkent ekibinde Başkan Fatih Mert, "Şunu biliyorum; birçok kulüpte futbolcular oynamak istemiyorlar. Bunu medyadan takip ediyorum. Herkesin kafasında birçok soru işareti var. Liglerin oynanması bu şartlarda zor gibi görünüyor" dedi.

Evkur Yeni Malatyaspor: Başkan Adil Gevrek, lige dönüş kararıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, "Biz lig başlamasın demiyoruz, doğru zamanda başlasın diyoruz. Birkaç kulüp değil, kulüplerin geneline yakını bu süreçte liglerin başlatılmasına sıcak bakmıyor" dedi.

HES Kablo Kayserispor: Asbaşkan Mustafa Tokgöz, Süper Lig’in haziran ayı içerisinde başlayacak olmasının büyük risk olduğunu söyledi. Tokgöz, "Hepimizin sağlığını tehlikeye atarak ölümüne oynayın denilmesi kabul edilemez bir hatadır" dedi.

Ligler her şeye rağmen başlatıldı

Bu tartışmalar sürerken Haziran ayının başında Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) kararını verdi. Başkan Nihat Özdemir’in 5 Haziran tarihinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yla yaptığı görüşmenin ardından Federasyon son kararını vermek için toplandı.

Toplantının ardından açıklama yapan Özdemir ara verilen futbol liglerinin 12-13-14 Haziran’da başlatılacağını duyurdu. “Devletimizin desteğiyle sezonu tamamlamayı hedefliyoruz” diyen Özdemir, “Liglerimizi temmuzda tamamlayacağız. Kupaları sahada vereceğiz. Ağustosta da Şampiyonlar Ligi finaline ev sahipliği yapacağız” bilgisini verdi.

Ligler söylenildiği gibi 12 Haziran’da başladı ama UEFA tarafından verilen kararla bu seneki Şampiyonlar Ligi finali Lizbon’a alındı. İstanbul’daki final de 2021 tarihine ertelendi. Yani önümüzdeki yıl bu büyük final yine İstanbul’da oynanacak.

Sağlıkla ilgili yapılan tüm eleştirilere rağmen geçen hafta sonu ligler başladı. Liglerin Covid-19 ortamında başlatılmasıyla ilgili farklı bir yorum da muhalefet partisi CHP’nin milletvekili Erdoğan Toprak’tan geldi. Liglerin 12 Haziran’da başlatılacak olmasına tepki gösteren CHP İstanbul Milletvekili Toprak, kararın ardında bahis şirketleri olduğuna işaret ederek şöyle dedi: "Karar iktidara yakın bir şirkete yıllık 9 milyar gelir garantisiyle özelleştirilen şans ve bahis oyunlarındaki gelir kaybı ile Süper Lig’in naklen yayın haklarını elinde bulunduran beIN Sports’un uğradığı zararın telafisi içindir."

Bu kararların hangi kriterlerle alındığını hiçbirimiz bilemeyiz ama kendi penceremden bakarsam öncelikle bu kararın sağlık açısından çok da mantıklı olduğunu söyleyemem. Çünkü daha önce bahsettiğim gibi top koşturan futbolculardan birinin Covid-19 pozitif olması, sahadaki herkesi tehlikeye sokar. Sonuçta temasın olduğu bir spor karşılaşmasından bahsediyoruz.

Salgınla birlikte Galatasaray’ın aldığı darbeler

Tuttuğum takım Galatasaray’ın perspektifinden bakarsak bu salgınının tamamen bizim aleyhimize işlediğini söyleyebilirim. Harika bir ikinci yarı başlangıcıyla 9 maçta 7 galibiyet, 2 beraberlik almış her türlü istatistikte ligin zirvesinde şampiyonluk modunu açmış ilerliyorduk. Önümüze geleni deviriyorduk ve açık ara o dönem ligin en iyi futbolunu biz oynuyorduk.

Sonra Covid-19 ortaya çıktı. Beşiktaş maçımızı seyircisiz oynamak zorunda kaldık. Üstelik salgın resmi olarak yeni anons edilmişti ve bu çok kritik derbi maçına tüm futbolcular çok tedirgin bir şekilde çıktılar. Sonra hocamız Covid-19 kaptı, belki 1 ay takımla hiç ilgilenemedi. O dönem Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz de ölümden döndü.

İkinci yarı toparlayıp ivme kazanmıştık ki, koronavirüs geldi ve liglere yaklaşık 3 ay ara verildi. Bu ara bize hiç yaramadı. Çaykur Rizespor maçında görüldü ki bu süreçte çok geri gitmişiz. Üstelik bu maç bacağı kırılan Muslera ve ciddi bir sakatlık geçiren Andone’nin uzun süre sahalardan uzak kalacak olmasına yol açtı. Berbat bir hakem yönetimi izledik. Hakem Çaykur Rizespor’un aşırı sert oyununa göz yumdu. Muslera’nın sakatlığına sebep olacak şekilde bariz ofsayt olan adamın pozisyonunu düdük çalarak kesmedi. Bize karşı haksız bir penaltı verdi ve penaltımızı çalmadı.

Size daha iyi bir fikir vermesi açısından maçtan sonra Fatih Terim’in verdiği röportajı paylaşıyorum: https://www.instagram.com/tv/CBd5F4QH-Zc/?igshid=a0zdfutizphm

Öyle inanmış, öyle bir form yakalamıştık ki bizi ancak böyle bir senaryo şampiyonluktan edebilirdi. Tüm dünyayı saran bir hastalık gelecek, Fatih Terim bu hastalığa yakalanacak, Başkanımız Mustafa Cengiz ölümden dönecek, Muslera sakatlanıp sezonu kapatacak. Yine de bize düşen ne olursa olsun takımımız desteklemektir.

Türk futboluna yakışmayan karakterler

Bir parantez de Çaykur Rizespor’un başkanına. Adamın derdi ne? Galatasaray Çaykur Rizespor’u bileğinin hakkıyla her yendiğinde ağzına geleni söyleyen, silahla tehdit eden, takımının da bacak kıracak kadar gözünü karartan ve bence kesinlikle bir futbol kulübünün başkanı olabilecek donanıma sahip olmayan biri. Geçen sene Muslera gibi el üstünde tutulan ve oyunuyla herkese parmak ısırtan Emre Akbaba’nın da bacağı Çaykur Rizespor’un sahasında kırıldı. Peki bu kadarı tesadüf müdür? Çaykur Rizespor’un başkanı Hasan Kartal’ın bu provokatif davranışları; sürekli hakaret ve tehdit savurması, bacak kırdıracak kadar takımına gaz vermesi nedeniyle Türk futbolundan men edilmesi gerekir. Yoksa bunun gibi adamlar yüzünden futbolumuzda hiçbir gelişme kaydedemeyiz.

Size bir fikir vermesi açısından Çaykur Rizesopr maçının bazı görüntülerini paylaşmak isterim:
https://www.instagram.com/p/CBd2b6WFDdC/?igshid=9jngjo041bvl

Benzer şekilde Emre Belözoğlu da geçen hafta Trabzonspor kupa maçında yine ‘Emreliğini’ gösterdi ve saha kenarındayken kırmızı kart görerek soyunma odasına gitmek zorunda kaldı. Bu adamı hala nasıl yere göre sığdıramıyorlar, Türk futbolunun ağabeyi konumuna sokuyorlar anlaşılır gibi değil. İşte bu yüzden bir türlü ilerleme kaydedemiyoruz. Çünkü rol model olarak Emre ve onun gibileri gösterilirse halimiz harap demektir. Her koşulda Emre’nin yanında olanların da, duygusallığı bir kenara bırakıp ellerini vicdanlarına koymalarını ve bu futbolcunun Fenerbahçe ve Türk futboluna verdiği zararı görmelerini temenni ediyorum.

İşte Emre’nin Trabzonspor maçındaki davranışlarını gösteren video (şunun bakışlarına, davranışlarına bakın, hiç tanımayanlar bile nasıl bir psikolojik hezeyan içinde olduğunu görebilirler): https://www.instagram.com/p/CBgYFYAlIvz/?igshid=16z8z9k8vg155

Türk futbolunda bana göre rol model olarak alınması gereken futbolcular, örnek olarak veriyorum; Galatasaraylı Metin Oktay, Tugay Kerimoğlu ve Fernando Muslera’dır. Fenerbahçe’den Lefter Küçükandonyadis ile Oğuz Çetin ve Beşiktaş’tan Rıza Çalımbay ile Metin Tekin’dir.

Maket izleyiciler ve Kobe Bryant

Bir de geçen hafta sonunun ilgi çeken durumlarından biri seyircisiz oynanan müsabakalarda seyirci maketlerinin yerleştirilmesiydi. Seyircisiz maçlar gerçekten çok tatsız oluyor. Hepimiz buna katlanıyoruz. Seyirci yerine maket koyulması da ev sahibi takım için az da olsa bir motivasyon kaynağıdır ancak kesinlikle yeterli değildir. Bu arada İstanbul’a gelip Galatasaray forması giyen ve bu senenin başında vahim bir şekilde helikopter kazasında hayatını kaybeden Kobe Bryant’ın Galatasaraylı maket seyirciler arasında olması iyi bir basketbol seyircisi olarak şahsen beni çok duygulandırdı.



Kalbimden geçen bu sene Galatasaray’ın tekrar şampiyon olması ki bu bence hâlâ mümkün, lig bitmiş değil, şampiyonluk yolunda iki rakibimizle karşılaşacağız. Galatasaray şampiyon olamazsa anne tarafım Trabzonlu olduğu için Trabzon’un da şampiyon olmasını temenni ederim. Ayrıca Okan Buruk’a da ciddi sempati duyuyorum ve Fatih Terim’den sonra Galatasaray’ın teknik direktörü olması gerektiğini düşünüyorum ama şimdilik şampiyonluk tercih hakkımı Galatasaray ve Trabzonspor’dan yana kullanacağım.

İşte Galatasaray’ın şampiyonluğuyla ilgili bir motivasyon videosu: https://www.instagram.com/p/CBlHUy9p_Xy/?igshid=3d395p2y9p3w

Sonuç olarak her ne kadar hepimiz futbolu özlesek de bu sene futbolun veya herhangi bir müsabakanın tadı kalmamıştır. Ayrıca önceden belirttiğim gibi temas sporlarının bu ortamda devam etmesi büyük risktir. Keşke tüm müsabakalar Covid-19’a kesin çözüm olacak bir aşı veya ilaç bulunana kadar iptal edilmiş olsaydı.

Ekonomik kaygılar ve seyahat edebilme özgürlüğü gibi unsurlar önemlidir ancak sağlık her şeyin önünde gelir.



İlgili linkler:

https://www.milliyet.com.tr/skorer/galeri/iste-super-ligin-12-haziranda-baslamasini-istemeyen-takimlar-6207423/6

https://www.gazeteduvar.com.tr/spor/2020/05/06/tff-ligi-12-haziranda-baslatiyoruz/

https://www.ntv.com.tr/spor/son-dakika-istanbuldaki-sampiyonlar-ligi-finali-2021e-alindi-uefadan-istanbul-karari,CqMFSN7vMEeySiO7bqoPOw

https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/2020/05/08/chpli-toprak-ligler-bahis-sirketleri-icin-baslatiliyor/ 

İlginizi Çekebilir
Yorumlar ( 0 )
Bu yazı hakkında ilk yorumu siz yapın...
Yorumlarınız için